28 Temmuz 2015 Salı

Süregelen Takıntılar 8

* Dün bir kez daha fark ettim; şöför refleksi yürüyüşümüze işlemiş. İş yerinde koridora çıkıyorum mesela, yürüyeceğim yöne doğru yürümeye başlamadan önce ters istikameti kontrol ederken buluyorum kendimi. Sanki kavşaktan yola çıkıyormuş gibi... Karşı departmandan filan gören olursa kesin tikli bu çocuk diyordur. Aynısı eve giderken merdiven arası olan bir yer var, orada da oluyor. Merdiveni bitirip kapıya doğru giderken sola bakış atıp öyle devam ediyorum yürümeye, sanki otoyoldayız. Kafayı çevirdikten hemen sonra geliyor aklıma, "yine yaptın mk" diye.

* Hayatımızın süregelen dram ve takıntıları arasında belki 1 numara değil ama kesinlikle en kralıyla kapışabilecek kapasiteye sahip bir olay: Lastikler ve bağcıklar. En son ne zaman ucundaki plastiği kopmuş bir bağcığı ayakkabı deliğinden geçirmeye uğraştınız, veya ne zaman eşofmanınızın içine kaçan bel lastiğini oturup "senimnakoduuuum" nameleri eşliğinde alnınız boncuk boncuk terlemişken çekmeye çalıştınız bilmiyorum; lakin çok kısa süre önce ben ikisini birden yaptım. Lanet gitsin yaa... Hayır günlük hayatımda giymeyi bu kadar sevdiğim spor ayakkabı/eşofman ikilisinin bana mütemadiyen bu kadar puştça puştluklar çıkarması gerçekten beni çok üzülüyor. Seviyorum olum ben sizi; ama kumaş pantolon piçi kadar bile kibar ve anlayışlı değilsiniz bana karşı. Gördüğünüz gibi yine kaçan kovalanıyor, kıyafette bile.

* Ofiste mesafe olarak yakın çalıştığım abilerden biri dün itibariyle yıllık izinden döndü. Maalesef çok geçmeden fark ettim ki, kendisi tatilde bıyık bırakmak gibi ziyadesiyle talihsiz bir kararın altına imza atmış. Çok geçmeden makaralar başlar derken, tam da kafamda dönmekte olan nitelemeyi kendisinin önüne oturan bir arkadaşı şakkadanak diye yapıştırdı: Bu ne olum, eski pornoculara dönmüşsün. Akabinde bende müthiş bir rahatlama, artık pot kırma riskimin ortadan kalkmasıyla birlikte hayata daha şen bir bakış haleti ruhiyesi.

* Aynı abi, tatilini geçirdiği baba evi Elazığ taraflarında aşırı sıcaklardan dolayı daha önce hiç görmedikleri tarzda yılanlar gördüklerini filan anlattı. Bunun akabinde bana bir rahatlama daha geldi; çünkü ben de daha önce hiç görmediğim tarzda bir tatarcık istilası ile uğraşıyorum şu sıralar. Ulan açıkta yemek bırakmam, çer-çöp bırakmam, kafayı yedim bunlar neye geliyor olabilir diye... Sanırım cevap sıcak olsa gerek. Afedersiniz orspuçocukları her yerde. İlk fark ettiğim an 25-30 tane saydım. Normalde zifiri karanlıkta yatan biri olarak, tek yerde toplansınlar diye holün ışığını açıp öyle yatıyorum iki gecedir. Isırık mısırık yok ama psikolojik kaşınma durumu oluyor. Yine de halime şükretmeye çalışıyorum zira tatarcık biraz aptal bir sinek; mesela bu mevcutta sivrisinekler deplasman yapmış olsalardı beni de evi de tam manasıyla esir alırlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder