28 Kasım 2014 Cuma

Süregelen Takıntılar 7

* Yıl 2014; IPhone 6, FIFA 2015, NBA 2K15 çıktı. Sanctuary 25 sene sonra toplandı albüm kaydetti. İngiltere'de bir kadın kendi kendiyle evlendi. Ama bu ülkede halen daha EBÜÜBEĞĞĞĞ kornası var, dahası onu büyük bir zevk ve ihtirasla çalan var ulan. Geçenlerde bir akşam Mecidiyeköy'de tam yanımdan geçerken çalıp da aklımın çıkmasını sağlayan o deyyusu buradan selamlıyorum.

Biz niye böyleyiz lan? Daha önce tahminimi söylemiştim; sanırım coğrafi ve kültürel konumumuz itibariyle senelerdir çok övündüğümüz o "doğu-batı sentezi" olayı bizde ters tepmiş durumda. Arada kalmışız, Araf'ta. Ve bunun farkında değiliz.

* Medya azıcık delikanlı olsun da, şu doğum günü kutlaması için kesilen pastaları, "X için pasta kesildi" veya "X'in doğum günü kutlandı" gibi sade başlıklarla versin. Bırakın lan artık bu "X'e sürpriz doğum günü" ayaklarını... Geçen Demirören'i pasta yerken gördüğüm karenin üzerinde yine o allahın cezası başlığı görünce dayanamadım artık. Ortada hiç haberdar olunmayan, meydana çıkınca heyecandan ve mutluluktan ölünen, göz yaşlarına zor hakim olunan bir durum yok.

Kulübü doğum gününde gerekli ilgi ve alakayı göstermediği için açık açık trip atan Yaya Toure, sen ne delikanlı adammışsın meğer.

* İçtiğim dönemlerde illa ki ben de yapmışımdır; ama elimden geldiğince dikkat etmeye özen gösterirdim. Şimdi bıraktım bırakalı, durumun iğrençliğinin farkına daha da yoğun derecede vardım: O son dumanı üfleyip de toplu taşımaya binmeyin ya. Belki anlamıyorsunuz ama resmen leş gibi kokuyorsunuz. Otobüse, minibüse binmeden evvel içmeyiverin şu sigarayı... Unutmayın ki biz 65 kişilik araçlarda 135 kişi seyahat edilen bir ülkenin çocuklarıyız.

* Bu hız olayı sıkıntı. Koca koca adamlara soruyorsun, "yahu niye uymuyorsun kurallara" diye; duramıyorum, sıkılıyorum basıyorum diyorlar. Ya arkadaş sanırsın üniversiteye yeni başlamış da altına araba çekmişiz... Öyle eskisi gibi yolda filan da çevirmiyorlar, yazıyor plakaya yolluyor evine. Şu olaya gerçekten hiç tahammülüm, affım yok. Daha geçen bayramdan hemen önce, Antalya Komaş'ın önünde kansızın teki 20 yaşında gencecik bir çocuğa vurdu ve kaldırıma kadar fırlattı, ardından bastı kaçtı. Çocuğum olsa bir hız yapıyor diye, bir de kumar oynuyor diye döverim. Net. Umarım o allahsızı yakalamışlardır, şu kameralar bir işe yarasın.

* Kafayı kazıtıp sakal bıraktım. Bayramdan önce pitbull naber dedi biri ofiste. Dedim iyi senden naber. Bugün geldim yine aynı soru, bu sefer başka biri. Sonra biri daha geldi, bir melodi ıslıklıyor, bilmiyorum nedir. Olum dedim kafayı kazıtmakla pitbull cinsi köpeğin ne alakası var? Meğer popçu varmış pitbull diye. Meşhur da bir şarkısı varmış, onu çalıyorlarmış ıslıkla. Hah dedim, bir popçu güdümlü lakabımız eksikti. Benzettikleri herife bak ya, kulüpte güneş gözlükleriyle dolaşmalar filan.

Bu bağlamda; lakabı T-Bone olsun isteyip de, Coco the Monkey ile kalakalan Costanza abimiz asla ve kat'a yalnız değildir.

* Şimdi efendim, kabul ki biraz mendeburuz filan; lakin öte yandan genelde tutarlı biri olduğumu da düşünüyorum. Sigarayı bırakıyorum diye 1 kere dedim mesela, götüm başım oynamadı, triplere girmedim bıraktım. Genelde dediğimi yaparım-yapmaya çalışırım. Allah halen daha liseli gibi sigara içmekte olan aileme de bırakmayı nasip etsin, amin.

* Gece karanlıkta okumak için bir başucu lambam var, tutacaklı mutacaklı böyle. 2 gece önce yatağın üzerine, kafamın hemen yanına koydum, artık ne yayıyorsa ortalığa anında ağrı yaptı başıma. Ki baş ağrısı pek bilmem. Orada hareketle, her an elimizdeki/cebimizdeki bu cep telefonları neler yapıyor allah bilir. Şu aletleri gece yatarken odanızın uzak noktalarına koyun abiler-kardeşler, kafanızın dibinden uzak olsun en azından. Kardeşimi en sık uyardığım konulardan biridir, bir türlü alıştıramadım.

* Twitter dediler, kafamı sktiler, açtım; daha 2. günü o Nur Yerlitaş mıdır nedir onun beğenmeme suratını yapmak suretiyle bakmaya başladım ekrana. 2 hafta geçti, yok babalar benlik değil bu dedim, kapadım. Ondan sonra sıra instagrama geldi; twitter kadar olmasa da ilk başta buna da biraz dudak büker gibi oldum (kanımıza işlemiş) ama biraz kurcalayınca hoşuma gitti gibi sanki, deneme sürecini devam ettirme isteğindeyim. Fena değilmiş yani; gevezelik yok, kareler konuşuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder