25 Mart 2013 Pazartesi

Biten Akbil

Otobüse bindiğinde akbili bitmiş olanlar gizli bir tarikat kurdu ve işi gücü bırakıp benimle mi uğraşıyorlar, emin olamıyorum.

Son zamanlarda o kadar fazlalaştı ki... Milletin kafasını öne eğip ilgilenmemesi bir yana, bir önümdeki ya da arkamdaki kişi olduğu için genelde, kartı reddedilenin ilk göz teması kurduğu kişi ben oluyorum. İlk başlarda (çok şekiliz ya) verdikleri parayı kabul etmiyordum. Fakat artık iş çığrından çıktı ve ne verirlerse alıyorum, yeter lan.

Geçenlerde yine böyle bir mevzu oldu, birisi bana para verdi ve ben de ona kartımı verdim bassın diye. Şirket nedeniyle aylık ve 100'lük olarak dolduruyorum, bu mevzu da kartın yeni doldurulduğu günlerden birinde geçiyor. Kız akbili bastıktan sonra, kalan bakiye 80.25 TL yazısını görünce soğuk rüzgarlar esti otobüsün içinde... Hani, ulan kartında 80 küsür lira var, halen daha benim verdiğim parayı alıyorsun tarzında bir hava.

Açıklayayım desen açıklayamazsın, kalabalıktan havada gidiyoruz kimsenin nefes alacak dermanı yok... E ben sadece bakışlarımla, bacım şirket bu s**timinin kart parasını ayda bir veriyor, sayılı veriyor, ben de kartı ayda bir doldurmak suretiyle şehir içi dolaşımımı sağlıyorum diyemem ki... Yok öyle bir mimik.

Peki ya bu kardeşinizin hiç mi o duruma düştüğü olmadı? Oldu elbet, ilk ve son kez. Bir allahın kulu bile yardım için uzatmadı akbilini, dün olmuş gibi hatırlarım o anı. Otobüste oluştuğunu düşündüğüm servis ortamı yalanmış lafının çıkışı da, bu olaya tekabül eder işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder